Bunun yanı sıra, kendini peygamber, keramet sahibi ve büyücü ilan edenlerden bazıları küçük yandaş topluluklarıyla, diğerleri ise tek başına kent ve köylerde dolaşmaktadır.
Sadukiler hariç tüm bu grupların ortak yanı, kendilerini az çok kıyamet arifesine yakın sanmalarıdır. İnanışlarına göre, çok yakında savaşların sonuncusu olacak; Tanrının kötüye karşı sürdürdüğü bu nihai mücadele, İsrail’in özgürlüğüne kavuşmasıyla taçlandırılacaktır. Hatta belki de yarın, bir kurtarıcı çıkacaktır ortaya.
Herodes MÖ 37′den beri Romanın emri altında bu çalkantılı ülkede düzeni sağlamaktadır. Politikasını, inşaat girişimlerini, vergilerini zorla kabul ettirir; karşı koyulduğuna yönelik ilk şüphede idam tehlikesi baş gösterir. Herodes MÖ 4 yılının Mart sonu ya da Nisan başında öldüğünde, ülke devrim tehdidi ile karşı karşıya kalır. Birçok yerde halinden memnun olmayanlar toplanır; ayaklanmalar patlak verir. İmparator askeri birlikler göndermek zorunda kalır ve ülkeyi imparatorluğa daha da sıkı bağlar: Celile ve komşu bölge Peraia, yıllarca süren kargaşalardan sonra Büyük Herodes’in oğlu Herodes Antipas’ın egemenliğine girer. Yahudiye MS 6′dan itibaren Romalı bir vali tarafından yönetilir.
Bu kargaşa sırasında lejyonerler Celile’ye girer. Komutanları Publius Quinctilius Varus, askeri birliğiyle birlikte görkemli Samiriye şehrini de yerle bir eder. Komutanın lejyonu ardından güneye yönelip yaklaşık bir saat daha ilerleseydi, muhtemelen tenha bir köyü yakıp yıkacak ve dünya tarihi çok daha farklı bir seyir izleyecekti. Çünkü dar bir vadinin ucundaki o küçük köy Nasıradır.
Luka’nın Noel hikâyesi
Bugün çoğu araştırmacının tahminine göre, lejyonerler Samiriye’yi yağmalarken, Nasıralı İsa birkaç aylıktır. Luka’nın Noel hikâyesi şöyledir: Roma imparatoru vergilerin belirlenmesini emredip bunun için her ailenin nüfusa bağlı olduğu yere gitmesi gerektiğinden, İsa’yla Meryem yurtları Nasıra’dan Beytüllahim’e doğru yola çıkarlar. Bunu ahırdaki doğum ve çobanların tapınması izler. Luka’nın hikâyesinin tarihi bellidir ama doğruluğu için aynı şey söylenemez.
Tarihçiler birçok antik kaynaktan, MS 6-8 yılları arasında vergilerin belirlenmesinin gerçekten emredildiğini biliyorlar. Luka, İsa’nın ilk vaazını verdiği sırada 30 yaşlarında olduğundan söz ediyor. Halk arasındaki faaliyeti en az bir yıl sürer, sonra çarmıha gerilir. Gerçekten vergilerin belirlendiği yıl doğmuş olsaydı, infazın en erken 37′de gerçekleşmiş olması gerekirdi. Ama onu çarmıha gerdiren vali Pontius Pilatus, 36 yılında Roma’ya geri çağrılır.
Matta başka bir varyasyon aktarır: Îsa, Beytüllahim’de doğar. Ancak daha sonra Herodes, üç bilgenin ortaya çıkıp Yahudilerin yeni doğan kralıyla ilgili kehanette bulunmasının ardından, krallığında iki yaşın altındaki tüm çocukların öldürülmesini emreder. Aile kaçar, Mısır’da sürgündeyken zalim hükümdarın ölmesini bekler, çok geçmeden ölüm gerçekleşir, aile geri döner ve bu kez Nasıra’ya yerleşir.
Putperest ve Yahudi vakanüvisler Herodes’in zorbalığı hakkında birçok örnek aktarır ama bir çocuk katliamından söz edilmez. Çünkü peygamber Mikanın müjdelediğine göre, kurtarıcı günü gelince Beytüllahim’den çıkacaktır. Buna karşın Nasıra öyle önemsiz bir köydür ki, Eski Ahit’te adı bile geçmez. Bu nedenle çoğu bilim adamı, Matta ve Lukanın hikâyelerini, İsa’nın icraatlarını eski kehanetlerle uyumlu hale getirmek için anlattıklarını tahmin ediyor.
Read More about Hıristiyan olmayanlar








