Yemiş İskelesi’nde Ahî Çelebi Camii

0
55

Evvelâ Cuma gününde Yemiş İskelesi adlı mahalde eşyalarımızı gemiye koyup Cuma namazını Yemiş İskelesi’nde Ahî Çelebi Camii’nde kılarken hatırıma o cami içinde Hazret-i Risâletpenâh’ın rüyamda imamlık edip hakirin mü’ezzinlik ettiği ve fecr namazından sonra Peygamber Efendimizin mübârek ellerini öpüp;

“Şefâ’at yâ Resûlallah” diyeceğime Peygamber Efendimizin meclisinin heybetinden

“Seyâhat yâ Resûlallah” dediğim hatırıma gelip Hudâ’ya hamd olsun seyahat nasip eyledin. Bin bin sana hamd ü sena edip yüzümüzü yerlere sürüp dünyada beden sağlığı ile iyi bir seyahat, son nefeste iman dileyip Cuma namazını kıldıktan sonra gemiye bindik.

Dua ve sena ile demir alıp yelken yırtıp Bismillah ile Kurşunlu Mahzen önünden geçerek Saray burnu’nu poyraz rüzgâr ile geçip Üsküdar tarafında Kadıköy Burnu’nu, Kalamış Burnu’nu, hünkârın Fener Bahçesi Burnu’nu ve Yelkenkaya Burnu’nu pupa sıyırma eyyâm-ı muvâfık ile giderken,

Danca Kalesi menzili: İstanbul’dan 80 mildir. Deniz kıyısında bir yalçın kaya üzerinde dörtgen şeddâdî taş yapı çetin bir kaledir. Limana bakan bir kapısı var. Kale muhafızı ve neferleri yoktur. Ancak içinde 20 kadar kiremit örtülü ev ile bir camii var. Gayn çarşısı, pazan ve hamamı yoktur. Kostantin oğlu Acem diyarında Dârâ Şah’ı yenince Dârâ’nın oğullarını burada bir mağara içinde ruhbanların hapsine verip sonra bu kaleyi yapınca ismini “Dârâha” koymuştur. Dârâ oğulları ismiyle anılan güzel bir kaledir.

Daha sonra 827 [1424] tarihinde Çelebi Sultan Mehrned feth etmiştir. Hâkimi Kireççibaşıdır ve vakfı subaşılığıdır. Gebze kazasına bağlıdır.

Aşağı varoşunda 300 kiremitli güzel evler, bir cami, bir han ve hamamı ve sokakları vardır. Limanı gayet güzel ve rahat olduğundan Gebze şehrinin iskelesidir. Gebze bunun kuzeyinde dağlar üzerinde bir saat üzaklıkta Bağdad ve Erzurum yoludur. Bu kaleden demir alıp eyyâm olmayıp süt limanda bütün gemiciler kürek çekerek 20 milde,

Dil İskelesi menzili

Konya, Halep, Şam ve Mısır’a giden hacılar ile tüccar ve ziyaretçilerin tamamı bu iskelede at kayıklarına binip bir mil karşı tarafta bulunan Hersek diline geçerler. Zira bir boğazdır. Doğu tarafı seksen mil büyük bir körfezdir ki bu körfezin bittiği yerde İzmit şehri vardır. Ancak bu Gebze dili iskelesinde iki eski han, iki ekmekçi dükkânı, bir bozahane, iki bakkal dükkânı ve bir çeşmesi var. Çeşmenin tarihi:

Yoluna Sultân Murâd-ı Gâzî’nin bu çeşmeyi Mustafâ Ağa-yı serbostâncıyân etdi sebîl

Seyr edenler dediler lafzen anın târihini Etdiler biri kırk sekizde Kevser’i bunda sebîl

İçme Suyu menzili: Burada demir bırakıp bütün dostlar ile taşra çıktık, deniz kıyısında çadırlarımızı kurup dostlarımızla eğlenceye ve keyfe daldık customized istanbul tours.

Tüfenk ve fişenk şenlikleri

Müshil özelliği taşıyan İçme suyu: Her sene Temmuz ayında yani kiraz mevsiminde, bütün İstanbul’dan ve diğer bölgelerden binlerce insan gelip burada toplanırlar. Çadırlarını kurduktan sonra saz söz meclisleri tertip ederler, eğlenirler ve içerler. Böylece kırk gün kırk gece deniz kıyısında top, tüfenk ve fişenk şenlikleri ve eğlenceleri olur ki dillerle söylemek ve sözlerle anlatmak mümkün değildir.

Dert sahibi olup da hasta edici ve sağlığı bozucu rahatsızlıklara yakalanmış olanlar, burada üç gün üç gece bu İçme suyundan içince Allahu Taala’nın emriyle ve izniyle kusmaya başlayıp sarı sarı ve yeşil yeşil safra, sevda (kara safra), balgam ve diğer usareler çıkarır ki pis ve kötü kokusundan dolayı insan ölüm mertebesine varır.

Bazı insanların da alt tarafından safra, sevda, usareler, kara balgam, namazbur (abdestbozan), okran ve sıranca isimli çeşitli hastalıkların sebebi olan şeyler çıkar ki, insan yeniden hayat bulur. Bazı insanlardan, benzetmek gibi olmasın, tespih gibi dizilmiş çıkınca çıkınca şeyler çıkıp kırkar ellişer boğum bağırsak gibi çıkılar çıkar, bunları çalılara sererler, gelip gidenler bakıp seyrederler. Acep hikmettir ki bazı çıkıları yarınca içinden nice yüz siyah başlı kurtlar ve kelebek gibi rahatsız edici haşerâtlar çıkar.

Bu îçme suyu bir yalçın kayadan kaynayıp çıkar. Berrak ve yumuşak sudur, ancak biraz acıdır.

İçme suyunun nasıl içilmesi gerektiği: Öncelikle üç gün asla tuzlu ve canlı kısmı yiyecekler (hayvansal gıda) yemeyip perhiz edilmelidir.

Dördüncü günün sabahı ve akşamında birer fincan su içilmelidir. Ancak kişi kendini sıcak tutmalıdır.

Üç gün bu hâl ile vücudunu haberdar edip muğlab içmiş gibi olur. Bundan sonra üç gün dahi üç sefer daha bu sudan içilmeli ve tuzsuz piliç maslukası suyu içilmelidir.

Tamam on beş amel ettikten, alttan ve üstten faydaları görüldükten sonra limon sulu ekşi çorba içilerek amelini kesmesi gerekir. Bundan sonra nice faydaları görülür.

Buradan gemilere binerek karşı tarafta bulunan Yalova ılıcalarına gidip orada hamamlara girince bütün halk sıhha bulup beyaz inci tanesi gibi düzgün uzuv sahibi olurlar. Gerçekten iyi özellikleri olan içme suyudur. Bu yerlerde yedi gün zevk ettikten sonra yine gemilere binerek, yine kürek çekerek yarım saatte;

înehacı Köyü: Deniz kıyısında bir mescitti ve 60 evli bir Müslüman köyüdür. Bir değirmeni var Belde-i Tayyibe.

Buradan yine sekiz saat kürek çekerek;

Zeytunburnu Köyü: îzmit toprağında bir iskeledir. Yapılardan bir eser yoktur. Yeniçeri ağalarına mahsus gemiler bu iskelede yüklenir. Dağlarında mamur köyler vardır. Oradan eyyâm-ı muvâfık ile o körfez içre iki yanındaki mamur yerleşim yerlerini seyr ederek 8 saatte;

Makedonitı Kalesi yani İznikmit Kalesinin özellikleri

Yunan dilinde Aleksandıra yani İskender Tarihi’nde İsken- der-i Yunan, Hazret-i Peygamber’den 882 sene önce bu Makedon şehrinde dünyaya gelmiştir. Amma Filikos oğlu İskender Rumeli’nde Kavala’da doğmuştur.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz